23 Mayıs 2013 Perşembe

SON ZİYARET


 “Mavi toprak mı? Gördüm. Konuşan çiçekler? Muhabbet ettim. Lav içen yaratıklar? Birlikte içtim. Bir yıldızdan öbür yıldıza uçtum. Işık hızı mı? Siktir et o ibneyi. Farklı gezegenlerde farklı imparatorluklar gördüm. Dini törenlere şahitlik ettim. Merkür’ün sıvı madenlerinde yüzdüm. Büyük Okyanusun dibinden kum çıkardım. Dış uzaya gittim ama çabuk döndüm. Ay'a giden rokete kene gibi yapışan bendim. Mars’ın kızıl kumlarına işeyen, Satürn’ün kırsalında üşüyen hep bendim. Babil kulesinde taş taşıdım, firavunlara parmak attım. Timur’un fillerini bile besledim. Dünya daha yeni yetmeyken üç yıl Glahga gezegeninde yaşadım. Bir karış boyunda kılıksız mahlukların ayak işlerini bile yaptım ben.”
İnsanların susup ona baktığını görünce, masadan iki bardak daha alıp alçak sesle devam etti.
“Venüs’te sürtmek varken neden bugün buradayım biliyor musun?”
Küçük çocuk masadaki boşları toplayan tuhaf adama hayretle baktı. Adam şimdi bardakların hepsini parmaklarına takmış diğer elindeki pis bezle masayı siliyordu.
Çocuk ürkerek sordu.
“Neden?”
Adam masayı silmeyi bırakıp derin bir nefes aldı ve eğilip çocuğun kulağına fısıldadı.
“Dünya battığında oradaydım diyebilmek için.”
   
  Bulut TAR
  23.05.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder